Ezan oldum dinmedim, bayrak oldum inmedim, şehit oldum ölmedim. Adım Müslüman soyadım Türk benim...
  • ULVİ HOCAM NURKUL HOCAM 3700 GÜN 10 YIL OLDU LÜTFEN GELİN SİZİ ÇOK ÖZLEDİK.. İlimyuvası Yönetim İletişim ilimyuvasi.com@gmail.com

Keşif Ehlinde Hatalar ve Sebepleri

nurkul

Sayfa Yönetici
Yönetici
Yönetici
Ulvi Hocalar
Kısa bir alıntı ile keşfi anlatmaya çalışayım.

.................................................

2. Evliyânın, his ve akılla anlaşılmayan şeyleri, kalbine gelen ilhâm yoluyla bilmesi.

Evliyâya hâsıl olan keşf ve herkesin gördüğü rüyâlar, bir şeyin misâlinin benzerinin hayâl aynasında görünmesidir. Uykuda iken olursa, rüyâ denir. Uyanık iken olunca keşf denir. Hayâl aynası ne kadar çok saf, temiz ise, keşf ve rüyâ o kadar doğru ve güvenilir olur. (Abdülganî Nablüsî)

Evliyânın keşfinde hatâ etmesi, yanılması, müctehidlerin ictihâdda yanılması gibidir. Kusûr sayılmaz. Bundan dolayı, evliyâya dil uzatılmaz. Belki hatâ edene de bir sevâb verilir. Yalnız şu kadar fark vardır ki, müctehîdlerin (dinde söz sâhibi âlimlerin) hatâlı ictihatlarına da uyanlara, onların mezhebinde bulunanlara da hatâlı ictihadlarına da sevap verilir. Evliyânın yanlış keşiflerine uyanlara, sevâb verilmez. Çünkü ilham ve keşf ancak sâhibi için seneddir. Başkalarına sened olmaz. Müctehidin sözü ise mezhebinde bulunan herkes için senettir. (İmâm-ı Rabbânî)

Keşf yolu ile edinilen bilgilerin doğruluğu, İslâmiyet'te açıkça anlaşılan bilgilere uygun olmaları ile ölçülür. (İmâm-ı Rabbânî)

.............................................................................

Burdan anlaşılacağı gibi keşfin hatalı olanı yani yanlış olanıda vardır. Aslında keşf sadece müslümanda olmaz. Durumuna ggöre değişmek şartıyla kafirlerin durugörü dedikleri şeyde bir tür keşfdir.

Asıl konumuz ise

Keşf Ehlinde Hatalar ve Sebepleri

Önce keşf halinde hataya düşmemek ve en aza indirgeyebilmek için keşf haline sahip insanın

Bir A...... S.......
İki K...... S.......
Üç S.....Y........ yoksa H.... G...... Y........
Dört S...... arası farkı ve bu farktan doğan bilgikırılma ve değişimlerini
Beş K..... D..... ilemi M....... İlemi yoksa Y...... İlemi yoksa D........
Bunlardan biri ise D...... varmı yokmu varsa D..... mi, A......., A......., F.........
Sonra K..... A......... G....... mi gibi sayısı 20 nin üzerinde olan şeyleri bilmesi gerekmektedir.
Bunları bilmeyen insan keşf ehlinden ziyade sıradışı görselleri algı seviyesinde aktarıcıdan başka birşey değildir.
Benzetmeyle anlatıcak olursak bir dağ düşünün, dağı keşfedelim. 100 kilometre öteden gören ufacık tepe olarak, yamacından gören dev gibi bir dağolarak, eteğinde yaşayıp ekip biçen verimli ele geçmez bir yer olarak, karlı tepelerinde yaşayıp soğuk kış şartlarında çile çeken çekilmez bir yer olarak, ormanlarında yaşayıp vahşi hayvanlarıyla haşır neşir olanlar ise korkutucu bir yer olarak görecektir. Birde bunlara gören insanlardaki göz bozukluklarını ekleyin, yakını göremeyen, uzağı göremeyen, puslu gören az gören hepsinin tarifi farklı olucaktır.
Birde buna bilgi eksikliğini ve farklılığını ekleyin, adam uçurumun ismini bilmiyorsa, yamacın ismini bilmiyorsa, karın ve ormanın ismini bilmiyorsa.
Birde bunu direkmi gördüğü, yoksa sudaki yansımasınımı gördüğü, yoksa serapmı gördüğü, yoksa gözlüklemi gördüğü, yoksa dürbünlemi gördüğünğü ekleyin.
Birde buna karşıdaki insanın isimlendirme farklılıklarını ekleyin, birde anlatım eksikliklerini ekleyin.
Birde gördüğü dağ bir projeksiyondan yansıyan bir yayınmı, televizyondaki görüntümü, yoksa resimmi, çizgi filimmi bunu ekleyin
Bunun içindirki keşf kişinin kendini bağlar ve asla doğru kabul edilemez. Ve keşf ile asla hüküm verilemez.
Yani manevi alemden gelen bilgi ile zahire hükmolunmaz. Dikkat edin
Sebe 40 ve 41. Ayeti Şerifeler İnananlar içindir
“0 gün Allah onların hepsini toplayacak ve meleklere soracak: "Bunlar mıydı size tapmakta olanlar?" Melekler şöyle cevap verecekler: "Hâşâ, sen yüceler yücesisin! Bizim velîmiz onlar değil sensin. Gerçekte onlar cinlere tapıyorlardı; çoğu onlara inanmıştı." (Sebe, 34/40 ve 41)

 

polathoca

Uzman Onbaşı
Kısa bir alıntı ile keşfi anlatmaya çalışayım.

.................................................

2. Evliyânın, his ve akılla anlaşılmayan şeyleri, kalbine gelen ilhâm yoluyla bilmesi.

Evliyâya hâsıl olan keşf ve herkesin gördüğü rüyâlar, bir şeyin misâlinin benzerinin hayâl aynasında görünmesidir. Uykuda iken olursa, rüyâ denir. Uyanık iken olunca keşf denir. Hayâl aynası ne kadar çok saf, temiz ise, keşf ve rüyâ o kadar doğru ve güvenilir olur. (Abdülganî Nablüsî)

Evliyânın keşfinde hatâ etmesi, yanılması, müctehidlerin ictihâdda yanılması gibidir. Kusûr sayılmaz. Bundan dolayı, evliyâya dil uzatılmaz. Belki hatâ edene de bir sevâb verilir. Yalnız şu kadar fark vardır ki, müctehîdlerin (dinde söz sâhibi âlimlerin) hatâlı ictihatlarına da uyanlara, onların mezhebinde bulunanlara da hatâlı ictihadlarına da sevap verilir. Evliyânın yanlış keşiflerine uyanlara, sevâb verilmez. Çünkü ilham ve keşf ancak sâhibi için seneddir. Başkalarına sened olmaz. Müctehidin sözü ise mezhebinde bulunan herkes için senettir. (İmâm-ı Rabbânî)

Keşf yolu ile edinilen bilgilerin doğruluğu, İslâmiyet'te açıkça anlaşılan bilgilere uygun olmaları ile ölçülür. (İmâm-ı Rabbânî)

.............................................................................

Burdan anlaşılacağı gibi keşfin hatalı olanı yani yanlış olanıda vardır. Aslında keşf sadece müslümanda olmaz. Durumuna ggöre değişmek şartıyla kafirlerin durugörü dedikleri şeyde bir tür keşfdir.

Asıl konumuz ise

Keşf Ehlinde Hatalar ve Sebepleri

Önce keşf halinde hataya düşmemek ve en aza indirgeyebilmek için keşf haline sahip insanın

Bir A...... S.......
İki K...... S.......
Üç S.....Y........ yoksa H.... G...... Y........
Dört S...... arası farkı ve bu farktan doğan bilgikırılma ve değişimlerini
Beş K..... D..... ilemi M....... İlemi yoksa Y...... İlemi yoksa D........
Bunlardan biri ise D...... varmı yokmu varsa D..... mi, A......., A......., F.........
Sonra K..... A......... G....... mi gibi sayısı 20 nin üzerinde olan şeyleri bilmesi gerekmektedir.
Bunları bilmeyen insan keşf ehlinden ziyade sıradışı görselleri algı seviyesinde aktarıcıdan başka birşey değildir.
Benzetmeyle anlatıcak olursak bir dağ düşünün, dağı keşfedelim. 100 kilometre öteden gören ufacık tepe olarak, yamacından gören dev gibi bir dağolarak, eteğinde yaşayıp ekip biçen verimli ele geçmez bir yer olarak, karlı tepelerinde yaşayıp soğuk kış şartlarında çile çeken çekilmez bir yer olarak, ormanlarında yaşayıp vahşi hayvanlarıyla haşır neşir olanlar ise korkutucu bir yer olarak görecektir. Birde bunlara gören insanlardaki göz bozukluklarını ekleyin, yakını göremeyen, uzağı göremeyen, puslu gören az gören hepsinin tarifi farklı olucaktır.
Birde buna bilgi eksikliğini ve farklılığını ekleyin, adam uçurumun ismini bilmiyorsa, yamacın ismini bilmiyorsa, karın ve ormanın ismini bilmiyorsa.
Birde bunu direkmi gördüğü, yoksa sudaki yansımasınımı gördüğü, yoksa serapmı gördüğü, yoksa gözlüklemi gördüğü, yoksa dürbünlemi gördüğünğü ekleyin.
Birde buna karşıdaki insanın isimlendirme farklılıklarını ekleyin, birde anlatım eksikliklerini ekleyin.
Birde gördüğü dağ bir projeksiyondan yansıyan bir yayınmı, televizyondaki görüntümü, yoksa resimmi, çizgi filimmi bunu ekleyin
Bunun içindirki keşf kişinin kendini bağlar ve asla doğru kabul edilemez. Ve keşf ile asla hüküm verilemez.
Yani manevi alemden gelen bilgi ile zahire hükmolunmaz. Dikkat edin
Sebe 40 ve 41. Ayeti Şerifeler İnananlar içindir
“0 gün Allah onların hepsini toplayacak ve meleklere soracak: "Bunlar mıydı size tapmakta olanlar?" Melekler şöyle cevap verecekler: "Hâşâ, sen yüceler yücesisin! Bizim velîmiz onlar değil sensin. Gerçekte onlar cinlere tapıyorlardı; çoğu onlara inanmıştı." (Sebe, 34/40 ve 41)
güzel güncel.
 

zümrüt

Uzman Onbaşı
nurkul hocam maşaallah döktürmüşsünüz yine allah sizden razı olsun .
ben cahilim pek keşif bilmiyorum fakat anladığm şu keşif ile gelen bilgi islamiyete uyuyorsa kabul edilir eğer uymuyorsa o bilgi red edilir
allah saptıranların şerrinden emin etsin doğru yoldan gidenlerin yoluna iletsin amin
 
güncel
 
Üst Alt