YÜZİKİNCİ SÛRE-İ CELİLE
el-Tekâsür
SÛRE-İ CELîLESİ
Mekkî (Mekke-i Mükerreme döneminde inmiş)dir. 8 ayettir.
Rahmân ve Rahîm olan Allâh’ın ismiyle!
1. (Malınızla, çoluk-çocuğunuzla ve bazı üstünlüklerinizle) çokluk taslamak sizi (Rabbinize itaat etmekten ve gazabından kurtaracak faziletli amellerle meşgul olmaktan) alıkoydu.
2. Tâ ki siz (aşiretinizin ve kavm-ü kabilenizin çokluğuyla övünmek için dirileri saymakla yetinmeyip,) kabristanları ziyaret ettiniz (de, ölümden ibret alacak yerde işi tersine çevirerek, kabir ziyaretini bir gaflet sebebi yaptınız)!
3. Hayır! (Kendini düşünen bir kişinin, dinine önem vermeyip, bütün gayretini dünyaya sarfetmesi olacak şey değildir!) Yakında (can boğaza dayandığı zaman ve kabre girdiğinizde, yaptığınız işin kötü sonucunu) bileceksiniz!
4. Sonra hayır! (Akıllı birinin, gafleti bu kadar sürdürmesi yakışır bir şey değildir!) Yakında (dirilirken, uyarılarımızın ne kadar yerinde olduğunu) bileceksiniz!
5. Hayır! (Artık korkutulduğunuz şeyi önemsememeyi bırakın!) Eğer siz (gözle görür gibi) kesin bir ilimle(önünüzdeki tehlikeleri) bilseydiniz (, elbette bu düşünce sizi diğer meşguliyetlerinizden alıkoyardı, ama ne var ki siz cahil ve sapık kimselersiniz)!
6. Andolsun ki; elbette siz o şiddetle tutuşturulmuş ateşi göreceksiniz!
7. Sonra (yine) yemin olsun ki; elbette siz onu, gerçeğin ta kendisi olan bir (göz görüşü) hal(in)de muhakkak göreceksiniz!
8. Sonra (tekrar) kasem olsun ki; elbette siz işte o gün (dünyada sizi Rabbinize itaat ve şükürden alıkoymuş olan) nimetlerden kesinlikle sorulacaksınız!
Yüce Allah buyuruyor:
Zulüm (haksızlık) edene sakın meyletmeyin (taraftar ve duyarsız olmayın). Sonra size de ateş dokunur. (Hûd, 113)