Ezan oldum dinmedim, bayrak oldum inmedim, şehit oldum ölmedim. Adım Müslüman soyadım Türk benim...
  • ULVİ HOCAM NURKUL HOCAM 3700 GÜN 10 YIL OLDU LÜTFEN GELİN SİZİ ÇOK ÖZLEDİK.. İlimyuvası Yönetim İletişim ilimyuvasi.com@gmail.com

Al sana leyla

zersin

Çavuş
“Arayan belasını da, Mevlâsını da bulur” derler. Aşk ile aramak, ihlâsla istemek, buna kavuşmak için azimle çalışmak demektir. Bir şeyi iyi yapmak, onu çok ve devamlı yapmakla mümkündür. İnsan zamanla o işin ustası olur. Allah yolunda azimle çalışan da Allahü teâlânın rızasına kavuşur. İnsan sevdiğini çok anar. Çok anınca ikisi arasında bilmediğimiz bir şekilde muhabbet hasıl olur. Onun için neyi aradığımıza, neyi çok andığımıza dikkat etmeliyiz.
Delikanlının biri, ilk görüşte bir kıza âşık oldu. Oysa kızın bundan hiç haberi yoktu. Evini öğrendi, gitti babasından istedi:
“Ben kızınla evlenmek istiyorum…” dedi.
Gelen delikanlıyı ne kız, ne annesi, ne de babası tanyordu. Dolayısıyla adam, haklı olarak kovdu onu.
Çaresiz aşık delikanlı da o bölgedeki evliyâ bir zata gitti, durumu anlattı:
- Ey gönüller sultanı efendim, bir derdim var!
- Hayırdır evlat!
- Utanıyorum söylemeye amma başka çarem de yok…
- De hele, ben de meraklandım, nedir derdin?
- Derdim çok büyük! Ben, ilk görüşte bir kıza aşık oldum. Gittim istedim, vermedikleri gibi, beni azarlayıp kovdular. Ne olur, bu işe bir çare bulun, beni o kızla evlendirin.
- Evlat, dediklerimi yaparsan, bu çok kolay.
- Efendim, ne isterseniz yaparım, yeter ki o kızla evleneyim.
- Kızın adı ne?
- Leyla.
Bunun üzerine, o mübârek zat, genci bir odaya kapattı. Ona dedi ki:
- Burada Leyla... Leyla… diye bağır. Namaz, abdest, yemek haricinde bu odadan çıkma ve devamlı Leyla... Leyla... diye seslen; sevgi ve talebinde samimi isen merak etme Leyla’ya kavuşursun.
Aşık genç, tavsiyeye inanamadı ama; başka çaresi olmadığı için de bağırmaya başladı. Gece gündüz, durmadan, dinlenmeden, bıkmadan, usanmadan devam etti bu seslenişe...
Üçüncü gün dergâha genç bir kız geldi. Hoca efendiyle görüşmek istediğini söyledi ve dedi ki:
- Efendim üç gün önce bize bir genç geldi, beni çok sevdiğini söyledi, evlenmek istiyordu. Bunu hiç tanımıyorduk, ben de dahil olmak üzere ailece onu kovduk, gitti. Sonra ne olduysa yavaş yavaş o gence kalbim meyletmeye başladı, derken ben de ona aşık oldum. Şimdi onunla evlenmek istiyorum, ama kimdir, nerdedir, hiç tanımıyor, bilmiyoruz. Onu bulmanız, yardım etmeniz için geldim.
Bunun üzerine mübârek zat, gencin bulunduğu odanın kapısını açtı:
“Al sana Leyla…” dedi.
Delikanlı, baktı ki karşısında duran kız, hakikaten Leyla... Kendi kendine:
“Demek ki, ebedi saadeti, cenneti ve çeşitli manevi güzellikleri de can-ı gönülden isteseydim, onlara da kavuşacaktım…” diye nefis muhasebesi yaptı. Dünyalık muhabbetten, yani Leyla'dan vazgeçip hocanın talebesi, Allahü teâlânın da sevgili kulu oldu.
 
Üst Alt