Ezan oldum dinmedim, bayrak oldum inmedim, şehit oldum ölmedim. Adım Müslüman soyadım Türk benim...
  • ULVİ HOCAM NURKUL HOCAM 3700 GÜN 10 YIL OLDU LÜTFEN GELİN SİZİ ÇOK ÖZLEDİK.. İlimyuvası Yönetim İletişim ilimyuvasi.com@gmail.com

İftar Duâları

iftar_dualari.jpg


Orucu açmak anlamına gelen ‘iftar’ ifadesi, başlanmış bulunan orucu gerek güneşin batmasıyla beraber açmak anlamını kapsadığı gibi, herhangi bir sebeple, güneşin batışından evvel bozma anlamını da kapsamaktadır. Halk arasında ise genellikle orucu açma anlamında kullanılmaktadır.

Ebû Hureyre (Radıyallâhu Anh)ın rivâyet ettiği bir hadîs-i şerîfte Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: “Üç sınıf insan vardır ki duâsı Allah katında reddolunmaz: âdil devlet reisi, iftar edinceye kadar oruçlu ve mazlumun duası. Allah mazlumun duasını, kıyamet günkü bulutun üstüne yükseltir, gök kapıları Ona açılır ve Allah Teâlâ ‘izzetime yemin ederim ki ey mazlum! Bir süre sonra bile olsa behemahal (kesinlikle) sana yardım edeceğim’ buyurur.”[1]

Abdullah İbnü Amr bin el-Âs (Radıyallâhu Anhumâ)nın rivâyet ettiği bir diğer hadîs-i şerîfte Rasûlullâh (Sallallahü Aleyhi ve Sellem): “Şüphesiz her oruçlu için iftarını açtığında reddedilmeyen bir duâ vardır”[2] buyurmuş ve iftâr vakti yapılacak duânın müstecâb olduğunu vurgulamıştır. Bu hadîs-i şerîflere bağlı olarak oruçlunun iftar vakti yapacağı duâ sünnettir.

Nasıl Duâ Etmeliyiz?
Nitekim İbnü Ömer (Radıyallâhu Anhümâ)dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfte Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) iftar ederken:

”ذَهَبَ الظَّمَأُ وَابْتَلَّتِ الْعُرُوقُ وَثَبَتَ الْاَجْرُ اِنْ شَاءَ اللهُ“


“Susuzluk gitti, damarlar ıslandı, inşâAllâh ecir sabit oldu” derdi.[3]

Mu‘az ibnü Zühre (Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edildiğine göre Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) iftar ettiğinde:

”اَللَّهُمَّ لَكَ صُمْتُ، وَعَلىَ رِزْقِكَ اَفْطَرْتُ“


“Ey Allah’ım! Senin için oruç tuttum ve senin rızkınla iftar ettim” derdi.[4]

Sünnette geçen bu duâları ve oruçlu bulunmakla beraber aynı zamanda iftar vaktinde istiğfâr etme fazîletine nâil olmak ve ayrıca hamd-ü senâyı da bir arada gerçekleştirme açısından şu duânın yapılması tavsiye edilmiştir:

”أَللَّهُمَّ لَكَ صُمْتُ وَبِكَ آمَنْتُ وَعَلَيْكَ تَوَكَّلْتُ وَعَلَى رِزْقِكَ أَفْطَرْتُ وَصَوْمَ الْغَدِ مِنْ شَهْرِ رَمَضَانَ نَوَيْتُ فَاغْفِرْلِي مَا قَدَّمْتُ وَمَا أَخَّرْتُ“


“Ey Allah’ım! Senin rızan için oruç tuttum, sana iman ettim, sana güvendim, senin rızkınla orucumu açtım, Ramazan-ı şerif ayının yarınki orucuna da niyet ettim. Benim geçmiş ve gelecek günahlarımı bağışla.”

Tavsiye edilen bir başka duâ ise şu şekildedir:

”يَا وَاسِعَ الْمَغْفِرَةِ اِغْفِرْلِى وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِنِينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ“


“Ey mağfireti bol Rabbim! Beni anam-babamı ve bütün mü’minleri hesap gününde affet.”[5]

Dipnotlar
[1] İbnü Mâce, Sıyâm, 48
[2] İbnü Mâce, Sıyâm, 48
[3] Ebû Dâvûd, Sıyam:22
[4] Ebû Dâvûd, Sıyam:22
[5] Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslâm İlmihâli, Yasin Yayınevi, İstanbul, 2005, Sad. İsmailağa Fıkıh Kurulu, s.359
 
güncel
 
Üst Alt